3 Ekim 2008 Cuma

Nisanlılık Nedir?

Oniki yaşındaki oğlan ondört yaşındaki amcaoğluna soruyor: - Abi ablam nişanlanıyor biliyorsun...

- Yaz sonu nikah varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.

- Ben sana bir şey sormak istiyorum...

- Söyle...

- Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, 'Eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.

- Hıııım... Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım...

- Dinliyorum.

- Diyelim ki Şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve 'Haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. İşte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor.

- Haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. Peki dokunmaya izin var mı?

- Vallahi onu ben de tam bilemiyorum; binmek kesinkes yasak da, galiba
ziliyle oynayabiliyorsun!..
2 Ekim 2008 Perşembe

sair padisah

Günün birinde şair bir padişaha ilham perisi gelir ve başlar yazmaya: - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını,....?" - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını,....?" gerisi bir türlü gelmez. Padişah geceleri uyku uyuyamaz olur şiirini tamamlayamamıştır bir türlü. En sonunda ülkesinin bütün şairlerini sarayında toplatır ama yine nafile onlar da bu mısranın devamını getiremez. Sıra en sonunda Nam-ı Kemal´e gelir ve padişah başlar: - "Hadi Nam-ı Kemal getir şunun devamını da ne istersen vereyim sana!" - "Buyrun Padışahım..." - "Çıktım ağaca yedim hamını mamını..." Nam-ı Kemal hemen devam eder: - "Düşersen aşağı görürsün ananın *mını..."

Yuzme bilmeyenler terketsin

Bir gün stadyumda en çok kim boşalacak diye yarışma düzenleniyor. Önce Alman boşalıyor ve tam 2 litre çıkartıyor, spiker stadyumdaki seyircilere "2 litre" diye söylüyor. Sonra Fransız boşalıyor ve tam 5 litre çıkartıyor. Spiker "5 litre çıktı" diyor seyircilere. Bizim Nam-ı Kemal geliyor. Spikerin elinden mikrofonu alıyor ve şöyle diyor "lütfen yüzme bilmeyenler stadyumu terk etsin."

Rize - Trabzon

Trabzonlu imamlarla, Rizeli imamlar turnuva düzenleyip maç yaparlarmış; ama her defasında Rizeli imamlar yenerlermiş. Trabzonun takım kaptanı Temel Hoca demiş ki; "uşaklar bu böyle gitmez, bizim Trabzonsporlu Hami'yi takıma alalım, diyelim ki bu bizim merkez caminin yeni hocası." Diğerleri de kabul etmişler ve maça gitmisler Rize'ye. Dönüşte takım kaptanı Temel Hoca'ya sormuşlar, "mac ne oldu? diye; "2-1 yenildik" demiş. "Peki golleri kim attı?" diye sormuşlar; Temel "bizim golü Hami Hoca attı; onların golleri de Del Pierro Hoca ile Roberto Carlos Hoca attı.." demiş.
1 Ekim 2008 Çarşamba

Yanıkları Atma

Temel ile Dursun Amerika'da itfaiye teskilatina girerler, yangin ihbari alinir. Çok katli bir binada kreste yangin çikmistir. itfaiyeci merdiveni çalismaz.
Temel yukari çikar. Dursun asagida kalir. Temel asagida bekleyen
Dursun'un kucagiina çocuklari atmaya baslar. Temel atar, Dursun tutar,kaldirima koyar.
Bir çocuk, iki çocuk, üç çocuk, derken besinci zenci çocukdur..
Temel birakir, Dursun yakalamak için kollarini açmaz. Çocuk paat yerde.
Tekrar at, tut kenara koy, tut at kenara koy. Temel yine zenci çocuk atar. Dursun yine tutmaz. Çocuk paat gene yerde..
Dursun yukari bagirir: "Yanıkları atma! yanıkları atma!"

pusula

Temel, karısı Fadime ile dargındı. Ayrı odalarda yatıp, kalkıyor, konuşmak gerektiğinde de karşılıklı yazışarak anlaşmaya çalışıyorlardı. Bir akşam Fadime yatmak üzereyken dolabın yanında bir pusula buldu. Üzerinde şöyle yazıyordu.
- "Sabah beni beşte uyandıraysun !..
Ertesi sabah sekizde uyanan Temel yanındaki masada şu pusulayı buldu.
- "Temel, hadi kalk! Saat beşe celeyi !.. "

pis yalan

Temel ve annesi kız istemeye giderler.Ve kayın babası olacak kişi de temele şu soruyu sorar.
- Sigara içiy misun?
- Yok içmiyrum.
- İçki içiy misun?
- Yok içmiyrum.
- Alemlere gidiy misun?
- Gitmiyrum.
- Kızımı aldatır misun?
- Yok, imkansizdur.
- Pana pi şey söyleyecek misun?
- Evet papacium. Çok pis pi huyum vardur, çok pis yalan söylerum.

Peki Agam

Köyün ağasının oğlu Temel komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Temel'in babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar:
"5 inek, 1 boğa isterim."
Karşı taraf kızı almaya kararlıdır. "Veririz ağam."
"100 baş da koyun isterim."
"Veririz ağam."
"Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim."
"Veririz ağam."
Kızın babası iyice bastırır:
"6 metre altın kordon isterim."
Oğlan tarafı birbirine bakar:
"Onu da veririz ağam."
Kızın babası kendince son darbeyi vurur:
"Damatta 30 santimlik alet isterim." deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Temel'in babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır:
"KESTİRİRİZ BE AĞAM !"

İtfaiye arabası

Temel ile Dursun sohbet etmektedirler;
- Ula Temel hiç düşündün mi itfaye arabası niçin kirmizidur?
- Ula düşünecek ne var sanada o kadar hortum girse sende kizarirsun.....

Temel ve Turist

Temel İstanbul boğazında tekneyle turist gezdiriyormuş. Bir gün bir Amerikalıyı almış, başlamışlar tura. Adam bir saray görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 10 yılda
demiş.
Adam:
- Yazık, bizde olsa 5 yılda biterdi.
Derken bir cami görüp sormus:
- Bu ne kadar zamanda yapıldı?
Temel:
- 5 yılda
demiş.
Adam tekrar:
- Yazık, bizde olsa 2 yılda biterdi
demiş.
Temel sinirlenmeye başlamış. Bir tarihi yapı daha görmüşler, turist tekrar sormus, Temel:
- 2 yılda
demiş.
Adam:
- Vah vah! bizde olsa 1 yılda biterdi
demiş. Derken tam o sırada Boğaz Köprüsü`nün altına gelmişler. Amerikalı köprüyü göstererek tekrar sormus:
- Peki bu ne kadar zamanda yapıldı?.
İyice sinirlenen Temel cevabı yapıştırmış:
- Hangisi? Bu mu? Bilmem, vallaha dün burada yoktu!!!...

Karpuzcu

Bir gün padişahın biri bir emir vermiş;
- ''çevreden geçen tüm seyyar satıcıları bana getirin'' demiş. vezirleri dışarı çıkmış bir bakmışlar erik satıcısı geliyo hemen yakalayıp padişahın yanına götürmüşler.
padişah;
- ''bütün eriklerin *ötüne sokulmasını'' emretmiş.
onlarda yapmış bu arada adamda can acısından ağlayıp duruyormuş arkadan elmacı gelmiş onada aynısını yapmışlar o dahada fazla ağlamış ondan sonra da ayvacı padişah yine aynı emri vermiş ama bu sefer ayvalar girdikçe ayvacı gülüyormuş bu padişahın dikkatini çekmiş;
- ''bundan önce gelenlere daha küçüğünü sokturdum ama onlar ağladı sen niye gülüyorsun'' diye sormuş.
ayvacı;
- ''ben arkadan gelen karpuzcuyu düşünüyorum'' demiş...

o zaman sen

Temel barda oturmuş içki içiyormuş. Yan tarafta içki içen uzun atkuyruk saçlı yuvarlak gözlüklü topsakallı entel bir damın elindeki kitaba göz takılmış. Adama sormuş
- Haçan o kitap neyun nesidur.
Adam
- Düzmantık kitabı
demiş.
- Ula o nedur ki
- Bilmiyormusunuz beyefendi
- Bilmeyrum
- Anlatayım o zaman
demiş ve başlamış anlatmaya
- Evinizde akvaryum var mı?
- Vardur
- O zaman siz balıkları seviyorsunuz
- Doğrudur
- O zaman siz hayvanları da seviyorsunuz
- Haçan bu da doğrudur
- E o zaman siz insanları da seviyorsunuz
- Evet
- O zaman sizin karşı cinse karşıda ilginiz var
- Evet vardur
- E o zaman siz *bne değilsiniz
Temelin hoşuna gitmiş bu hemen bir düzmantık kitabı almış. Yolda giderken Dursunla karşılaşmış. Dursun Temel in elindeki kitabı görünce
- Ula Temel nedur o kitap da
demiş.
Temel de hemen bilgiç bilgiç
- Düzmantık kitabıdır
- Ula düzmantık da nedur da
- Ula bilmey misun
- Yok bilmeyrum
demiş.
Temel de hemen başlamış anlatmaya
- Ula sizin evde akvaryum varmidur
Dursun
- Yoktur
deyince
Temel hemen demiş ki
- O zaman sen *bnesin.

ne yapabilirsin

Üç mahkum cezaevi yolundadır. Her birine, hapiste geçirecekleri günler için
bir eşya getirmelerine izin verilmiştir. Otobüste, biri diğerine döner ve
sorar:
- Eeee sen ne getirdin ?
Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve
- Bununla her şeyi boyayabileceğim
der.
İkinci mahkum bir deste iskambil kaağıdı çıkarır.
- Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.
üçüncü mahkuma merakla sorarlar:
- Sen ne getirdin ?
Adi Temel olan üçüncü mahkum bir kutu çıkarır ve gülerek:
- Bu orkidleri getirdim
der. Diğer iki mahkumun kafası karışmıştır.
Merakla sorarlar:
- Bunlarla ne yapabilirsin ki?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,
- Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim....

Temel in kopegi

Temel in bir köpeği varmış adı da Hektormuş bir gün Temel in arkadaşı Dursun Temel in evine gelmiş hoşgeldin faslından sonra geçmiş bir sandalyeye oturmuş bizim Hektor da sandalyenin altına girmiş o akşam yemekte kuru fasulye yiyen Dursun un gaz çıkarası gelmiş ve yavaşça osurmuş bunun üzerine Temel kızgın bi sesle Hektooor demiş dursun iyi demiş köpek yaptı sandı daha yüksek bi sesle yine osurmuş temel yine hektooor demiş dursun daha şiddetli bi sesle osurmuş bu kez temel bu sefer Hektor kalk oğlum ordan yoksa Dursun birazdan üstüne sıçacak demiş.

cektik urduk oni

Temel yolda giderken İdris'e rastlar. İdris'in yüzü asık morali çok bozuktur.
- Hayudur İdrus ne olaki ?
- Ha uşağım babamı kaybettuk acimuz büyiktir.
- Amanin pederun genç idu neden ölduki ?
- Sorma Temel Evin palkonina çıkmiş idu oradan düşti .
- Uyyy yere duşti öldi ha ?
- Yok Pastanenin tentesine denk geldu havalandi yay fabrikasının bahçesine duşti.
- Vah yazuk bahçede mi öldi ?
- Yok oradaki yaylardan zıpladi elektrik tellerine duşti .
- Amanin elektrik çarpıldida mi öldi ??
- Yok oradan da zıpladi baktık ölmeyi çektik vurduk oni ...

Evlilik

Temel ve Fadime uzun yillar nikahsiz yasamaktadir.Birgun Fadime "Temel bu is boyle olmuyor,evlenelim artik" demis.Temel gayet sakin"Bizi bu yastan sonra kim alir Fadimem"demis.

Kral

ülkenin birinde namaz kılmayanları idam ediyorlarmış.idam etmeden önce 3 dilegini yapıyorlarmış.adamın biri namaz kılmaya gitmemiş
KRAL sormuş:1.dileğin nedir ?
adam:kralın karısını *ikmek demiş.
kral:itiraz etmiş ama sonunda kabullenmiş.
adam kralı karısını bi güzel *ikmiş
KRAL sormuş:2.dileğin nedir ?
adam:vezirin karısını *ikmek demiş.
vezir:itiraz etmiş ama sonunda kabullenmiş.
adam :vezirin karısını bi güzel *ikmiş
KRAL sormuş:3.dileğin nedir ?
adam bir krala bakmış bir vezire...
vezir hemen söze atılmış
vezir:ben bu adamı camide gördüm. diye
kral veeziri azarlamış
kral:hadilen ordan adam benim yanımda namaz kılıyordu.

Cenaze Namazı

Birgün Temel'in abisi ölür.. Cenaze namazı kılınırken Temel namazı kılmaz bir köşede oturur.
Bunu gören Dursun Temele:
-Ula Temel sen niye cenaze namazı kılmaysun.der
Temel ise:
-Ben çenaze namazı kılmayi bilmeyrum der.Aradan 2 hafta gerçer ..Temelin kaynanası ölür..Cenaze namazında cemaat Temeli en ön safda görür namaz sonunda Dursun Temel'e:
-Ula Temel sen hani cenaze namazı kılmayı bilmeydun?
Temel ise şöyle der:
-Haçan habu cenaze namazı değuldur ki, bayram namazıdur da..

Altın pisuvar

Temel Amerika'ya calismaya gitmistir. Ilk yabancilik gunlerinden sonra gece disari gezmeye cikar, bir muddet sonra bir bara girer, barda icki icer iki lak lak yapar, tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Tam isini gorecegi pisuvara yaklasir ki, o da ne ?! Pisuvar altindan yapilmistir.. Temel dumur bir sekilde icinden gecirir :
"vay be goruyon mu adamlarin tuvaletleri bile altindan" diyerek altin tuvalete işemenin zevkine vararak isini gorur ve cikar..

Neyse ertesi gece ayni bara tekrar gider, tekrar tuvaleti gelir ve tuvalete gider fakat altin pisuvar yoktur.. bi anlam veremez ama isini gorur bara gelir oturur ve barmene donerek :
"ya dun gece tuvalette altin pisuvar vardi bu gece neden yok ?" diye sorar..
barmen once Temel'i bi suzer soyle, ardindan barin diger tarafinda oturan iri cusseli adama donerek:
"Hey Joe, dun gece senin saksafaona işeyen adami buldum"

Cılgın Moruk

Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafi seyrediyormuş....Derken yanina bir delikanlı gelmiş ki saçları yeşil, kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış....çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bir şey yapmadın mı" demiş.. Adam gülümsemiş:
-"Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. şimdi de yoksa bu çocuk benim oğlummu diye merak ediyorum..."

Sifon

Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar. Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş: "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler. Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş. "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
- "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş. Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş. Orası evin havuzunun oldugu yermiş. Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini ararken havuza düşmüş. Can havliyle bağırmaya başlamış:
- Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!

Danışman

Amerika'da,evlilik ve seks danışmanları vardır.. İşler iyi gitmemeye başladı mı, boşanmak için avukatlardan önce, bu danışmanlara başvurulur, belki son bir umut için..
Amerika'lı Temel ile eşi, son zamanlarda seks yasamlarının eskisi gibi olmadiığını fark etmişler.. Kalkmış danışmana gitmişler..
Danışman onları uzun uzun dinlemiş..
-Seks yasamınıza biraz renk katmanız gerekir
demiş..
-Hep aynı pozisyon, seksi monotonlaştırır.. Hayalinizi kullanın.. Degişik şekiller deneyin!..
-Nasil yani?
demiş, Temel..
-Mesela
demiş, danışman..
-El arabası pozisyonunu deneyin..
-O nasıl oluyor?
demiş, Temel!..
-Basit
demiş, danisman.
-Esin yüzükoyun uzanacak. Sen iki ayağını tutup kaldıracaksın. Esin elleri üzerinde kalkacak.. Bir yandan yürüyeceksiniz.. Bir yandan da... Yani tam el arabası gibi birleşip gideceksiniz.. Anladın mı?..
Eve dönmüşler.. Temel seslenmiş..
-Hadi bakalım.. El arabasına hazır ol!..
-Tamam olurum, ama iki şartla
demiş, karısı..
-Birincisi, acıtırsa hemen bırakacaksın. İkincisi.. Annemlerin evinin önünden geçmeyeceğiz!.

Temel hastanede

Temel bir gün hastaneye gitmiş hastenenin bir köşesinde bir adam hüngür hüngür ağlıyormuş. Temel sormuş niye ağlıyorsun uşağum diye. Adam:
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış. Adam sormuş Temel'e "niye ağlıyorsun" diye; Temel cevaplamış:
- Ben de idrar tahlili yaptırmaya geldim daa.

Almanya Yolunda

Bir gün Temel ve Dursun bakmışlar Türkiye'de iş yok Almanya'ya gitmeye karar vermişler ama ceplerinde para yok... O zamanlarda Almanya'ya hayvanlar bedava gidiyolarmış, bunlarda neleri varsa satıyolar ve bir inek kostümü alıyolar. Temel öne Dursun'da arkaya geçiyor ve gümrüğe gidiyolar gümrükteki memur bunları bir test edeyim diyor ve ineğin önüne bi tomar saman getiriyor
-Sen gerçek ineksen bu samanları yersin diyor. Temel mecburen yiyor ondan sonra memur bir kova su getiriyor
-Eger sen gerçek ineksen bunu içersin diyor ve Temel içiyor.. Memur bu sefer bi tomar taze ot getiriyo ve ineğin önüne koyuyor Temel mecburen yiyor... Artık Temel şişiyor ve bir lokma bir şey yiyemez hale geliyor. Ama bu sırada Temel başlıyor gülmeye. Dursun merak ediyor. Soruyor
-Ula Temel neden gülirsen. Temel de cevap verir
-Memur bizim gerçek inek olup olmadığımızı anlamak için bir tane öküz getiriyor...

Baban Var mudur?

Temelin askerlik yaptığı bölükte bir gün Temelin arkadaşının babası ölür.
Komutanları der bunu alıştıra alıştıra kim söler.
Birden Temel akılarına gelmiş.Temeli çağırmışlar. Anlatmışlar durumu.
Temel hemen arkadaşı cemali yanına çağırır.
- Ula Cemal Senin Amcan Varmudur?
- Vardur.
- Dayin Varmudur?
- Vardur.
- Teyzen Varmudur?
- Vardur.
- Annen Varmudur?
- Vardur.
- Baban Varmudur?
- Vardur.
- Nah Vardur!

Tuvalet

Birgün bizim Temel Istanbul´a arkadasi Dursun´u ziyarete gitmis. Aksam gec vakitlere kadar oturup sohbet etmisler. Aksam yemeginden sonra Dursun Temel´e demiski. Bak dostum hacen bir ihtiyacun varsa sindi gör. Tuvalete bizim yatak odasindan gidiliyor, yoksa sonra gidemezsin. Temel ise gayet rahat bir sekilde : Ben eyuyum hec bi ihtiyacim yok.....sonra yatmislar.
Gecenin bir yarisi bizim Temel sancilar icerisinde uyanmis. Yedigi agir yemekler sIkIstirmaya baslamis. Garibim tavuk gibi ziplamaya baslamis.
Bir türlü gidecek gibi degil sancilar. Tuvaletede gidemiyor. Son kerteye gelmis.
Cikti cikacak. Temel bi bakmis camin kenarinda bir cicek saksisi. Kaptigiynan cicegi kaldirmis ve saksinin icine ihtiyacini gidermis. Geride cicegi topragi ile birlikte saksinin icerisine güzel bir sekilde yerlestirerek yatmis. Sabah erkendende oradan tüymüs memlekete. 6 ay kadar gectikten sonra bizim Temel Dursun´a bir mektup yazmis:
Nasilsin iyimisin falan filan.
Dursun mektuba hemen cevap yazmis: Hal hatir sormadan hemen meseleye gecmis :
Ula Temel nereye sicdiysan cabuk söyle. Üc ev degistirdim hala kokuyu cikaramadim.

Gencin Dramı

Bir genç bir gün yanında bi kızla eve gelir;
- ''Anneeee Babaaaaa işte evleneceğim kadını sizle tanıştırmaya geldim''.
Neyse aile işte konuşur, kahveler içilir. Gencin babası oğlunu bir kenara çeker ve oğluna gizli gizli bir şeyler söyler;
- ''Oğlum annen beni yatakta hiçbir zaman mutlu edemedi ben de mutluluğu başka kadınlarda aradım. İşte bu kızı tanıyorum o senin kardeşin''.
Çocuk bunu duyunca şoka girer ve yıkılır.
Neyse aradan biraz süre geçer ve tekrar bir kızla eve gelir ve yine aynı tanışma faslı...
Ve baba yine oğlunu kenara çeker o kızın da kardeşi olduğunu söyler.
çocuk artık hem bıkmış ve hayata küsmüş bir şekilde annesine gider ve bütün olayları anlatır.
Annesi'de şöyle cevap verir;
- ''Oğlum sen onun dediklerine kafanı takma, o senin gerçek baban değil''.

Trafik

Trafik polisi Temelin kullandığı arabayı durdurur ve:
-Sizi tebrik ederim beyfendi, bu günkü kontrollerimizde emniyet kemeri takan tek sürücü sizsiniz bu yüzden size üçyüzmilyon lira ödül vereceğiz, ne yapmayi düşünüyorsunuz, demiş.
Temel:
-Hemen cidup bi ehliyet alacagim demis.
-Ne! senin ehliyetin yok mu?
demeye kalmadan yandan Fadime söze girmis:
-Siz ona bakmayin memur bey içince hep boyle sapitiyi
Polis iyice sinirlenmeye baslamis.
Derken arkadan dursun:
-Ula ben size demedimmi çalinti arabayla yola
çikmayalim basimiza bi is gelir diye.
Trafik polisi iyice zivanadan çikmis ve bagajdan idris
atlamis:
-Noldu usaklar geçtik mi siniri?

Brejnev Kübada

Brejnev, Küba''ya gelecekmiş. Kübalılar toplanmış, bir hoşluk yapacaklar. Ülkenin en iyi ressamına başvurmuşlar. Bir tablo yap. Adı "Brejnev Küba da" olsun diye.
Ressam:
" - Hadi oradan" demiş.
" - Ben adamı görmedim bile. Adam hayatında Küba''ya gelmedi. Şimdi ben nasıl "Brejnev Küba da" diye atmasyondan resim yaparım?"
Tesadüf bu ya. Bizim Temel, puro almaya Havana''ya gelmiş o sırada. Sıkıntıyı duymuş.
" - Ben size istediğiniz tabloyu yaparım. Bana bir sandık puro verirseniz" diye.
Vermişler.
Temel bir hafta sonra, Kübalılar''ı çağırmış.
" - İşte tablonuz" demiş. Tuvalin üzerini örten bezi hızla aşağı çekivermiş. Kübalılar da donuvermişler. Tabloda, yatakta iki kişi, al takke ver külah.
" - Bu ne?" diye gürlemiş Turizm Bakanı.
" - Bu ne?.. Bu kadın kim?.."
" - Brejnev''in karısı!" demiş, Temel.
" - Peki bu üstündeki adam kim?"
" - Brejnev''in uşağı!.."
" - Peki Brejnev nerde ulan!.."
" - Brejnev Küba''da" demiş Temel!

Kim tanıyacak

Temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere
kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar. Dereden çıkan Temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış. Uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası
seslenmiş:
"Ula Temel, ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim
tanıyacak!!!"

Gayboldim

-Bir TV kanalı Güney Doğu illerine belgesel
çekmeye gitmiş. İşte köy köy
dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar.
-Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti
kuvvetli. "Amc demişler''
-Sen bize en mutlu günlerinden birini
anlat, biz de kaydedelim. Âlem
görsün ne mutlu günleriniz var!"
Amca başlamış;
-Bi gün Hamdo'nun eşegi
gayboldi. Daga gittik, eşegi
aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O
sevinçle hepimiz eşegi
s.ktik"
-Yönetmen bir panik atlamış,
-Kes, kes, kaydı kes!"
Amcaya dönmüş
-Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur
mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat"
Amca başlamış;
-Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.
Daga gittik, gariyi aradık.
Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle
hepimiz..."
-Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu
hikâyeleri, sen en iyisi bize
En üzüldüğün hikâyeyi anlat!"
-Bi gün daga gittim gayboldim!

Akıllı temel

Temel hergün meyhaneye gidiyormuş ve her gün 3 kadeh içki içiyormuş.Garsonun dikkatini çeker ve sorar
- Her gün neden 3 kadeh içki içersiniz?
Temel:
- Biz 3 kardeşiz diğer ikisi olmadığından onların yerinede içiyorum. Aradan zaman geçer Temel bir gün gelir ve 2 kadeh içki ister ve garson şaşırır ve sorar
- Hayırdır bugün iki kadeh içiyorsunuz yoksa kardeşiniz öldümü diye sorar
Temel de
- Hayır ben içkiyi bıraktım der...